MÜJDE IŞIL- Yerli korku filmlerine yeni bir soluk getiren “Baskın”dan sonra daha çok televizyona yönelen ve arada “Peri: Ağzı Olmayan Kız” gibi farklı denemeler yapan Can Evrenol, “Sayara” ile sevdiği sulara geri dönüyor. İlk kez İstanbul Film Festivali’nin Mayınlı Bölge bölümünde ve sonra Cannes’da perdeye gelen yapım, şimdi de vizyonda seyirciyle buluşuyor.
Filme adını veren Sayara, Türkmenistan’dan gelmiş bir göçmen. İstanbul’da lüks bir spor salonunda çalışıyor. Ablası Yonca, yasak ilişki yaşadığı spor salonunun sahibi Barış ve üç arkadaşı tarafından öldürülünce onun intikamını almak için gözünü karartıyor.
Film iki açıdan potansiyel içeren bir hikâyeye sahip: Kadın cinayetleri ve güçlüler tarafından korunan suçlular. Sayara’nın ablasını öldürenler, güçlü bir politik figür olan ‘baba’ sayesinde ceza almadan sıyrılacaklarına eminler. Buradan sağlam bir altmetin kurmaktansa hikâye, kanlı bir intikam macerası olarak ilerliyor. İllaki sistem eleştirisi yapmak ya da toplumsal sorunlara parmak basmak gibi bir zorunluluğu yok filmlerin ama nokta vuruşu yapıp sonra başka tarafa bakınca da elde tutulacak bir şey kalmıyor. Filmin iddialı olduğu tek alan, oluk oluk kan dökmek. Onun dışında karakterler ve eylemleri, sorunlu söylemlere uzanıyor. Örneğin Yonca karakteri üzerinden kadın düşmanlığına varan bir anlatı kurulurken Sayara’nın intikam peşindeyken suçsuz, günahsız insanları hedef alması, karakterin tutarsızlığını ve etik sorununu büyütüyor. Başroldeki Duygu Kocabıyık’ın performansı filmi sürüklüyor.
Şeytan Crowe’a taktı
“Gladyatör 2”nin çekilmesinden memnun olmayan ve sitemlerini sıklıkla dile getiren (aslında haksız da sayılmaz) Russell Crowe, son dönemde şeytanlı filmlere ağırlık vermiş görünüyor. Geçen sene vizyona giren “The Pope’s Exorcist/Şeytanın Düşmanı”nda mobiletli bir rahibi canlandıran oyuncu, şimdi de “The Exorcism/Şeytan Ayini”nin başrolünde. Eşinin ölümünü bir türlü atlatamayan Anthony, bir korku filminin başrolüne seçilerek oyunculuk kariyerine geri döner. Ancak çekimler esnasında Anthony’de tuhaf ve rahatsız edici değişiklikler görülür; aklını kaybetmiş gibidir. Kızı, babasındaki bu anormalliği psikolojik rahatsızlık olarak görürken Anthony kendini şeytani bir oyunun içinde bulur. Filmde Sam Worthington ve Chloe Bailey de rol alıyor.